30 Mayıs 2015 Cumartesi

Eco Design

Eko tasarımın farklı zamanlarda ve yerlerde, farklı şekillerde kullanıldığını görmek bazen kafa karışıklığına sebep olsa da, bu durumu yeni gelişmekte olan anlayışların kendi terimlerini oturt- ma arayışları olarak değerlendirmek gerekir. Örneğin eko tasarımın; yeşil tasarım, çevre için tasarım, sürdürülebilir tasarım, doğa uyumlu tasarım, yaşam döngüsü tasarımı, yaşam döngüsü mühendisliği, çevreye duyarlı tasarım ve üretim gibi birçok kavramın yerine kullanıldığı görül- mektedir. Çoğu kapsam ve yöntem itibariyle birbirinden farklıdır, hatta bazılarının sistematik bir yaklaşımı ve/veya yöntemi yoktur. Ancak kimi zaman ortak olan konuları aynı amaçla ele aldıklarından bu kavramların birbirlerinin yerine kullanıldığı durumları ayırt etmek güçtür.
Eko tasarımın ne olduğu veya ne olmadığının daha net anlaşılabilmesi için bu konuda yapılmış bazı tariflere bakalım; Eko tasarım, daha iyi ürün tasarımı ile tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerin azaltılmasıdır Eko tasarım, çevresel bakış açısının ürün tasarımı ve geliştirilmesi sürecine diğer ölçüt- ler (kalite, maliyet, güvenlik, pazarlama için uygun zaman) gibi uyarlanması ve bir an önce entegre edilmesidir. Eko tasarım, üretilmesi planlanan ürün için gerekli olan hammaddenin çıkartılmasın- dan, fonksiyonel bir ürüne dönüşmesine ve kullanım sonrası evrelerine kadarki tüm yaşam döngüsünün düşünülmesi, çevre ile ilgili düşüncelerin sürecin henüz tasarım aşamasında, entegre edilmesidir. Eko tasarım veya çevre için tasarım yaşam döngüsü yaklaşımını ürün ve servis tasarım- larına sistematik bir şekilde katılmasıdır. Eko-tasarım, sosyal ve kültürel yönden kabul görebilecek yeni önerilerin, teknik olarak mümkün, çevre için mecburi olanlarını birleştiren bir tasarım faaliyetidir

Yeni ürünlerin tasarımından, var olan ürünlerin tekrar tasarımı veya optimizasyonu gibi eko ta- sarıma odaklı her girişim aşağıdaki örnek eko tasarım yaklaşımlarında olduğu gibi ele alınabilir:
Tekrar tasarım: Var olan bir firmada, var olan üretim metodu ve ürünün tekrar gözden geçi- rilmesi üzerine odaklanılmasıdır. (EcoReDesign). Bu yöntem 1994’de çıkan ve ilk eko tasarım kılavuzlarından olan Promise’in yaklaşımıdır.
Kıyaslama: Piyasada var olan ürünlere bakarak çoğu firma rakiplerinin çevresel etkisi yüksek ürünlerini iyileştirmelerle daha makul ürünlere dönüştürerek üretmek isterken, pratiği kolay olan “eko kıyaslama” (Eco-Benchmarking) yaklaşımı benimsemektedirler.
İnovasyon: Çevresel ve ekonomik faydaları yüksek olan kökten yenilikçi ürünler üretmek için tüm bunların ötesinde yöntemlere ihtiyaç duyulmuştur. Bu sebeple ortaya çıkan eko-inovasyon yaklaşımının yenilikçi ürünler ve servisler için bazı alt yaklaşımları vardır:
Sürdürülebilir enerji teknolojileri veya yeni sürdürülebilir malzemeler gibi yeni tekno- lojilerin tasarım sürecine entegre edilmesi. Yeni sürdürülebilir iş modelleri ve iş ortaklıkları ile sürdürülebilir girişimcilik Ürünlerden, ürün servis sistemlerine geçiş




Ergonomi Design Gruppen

1976'da kurulan bu tasarım stüdyosunun amacı, ergonomik ilkelere dayanan, güvenilir, emniyetli ve verimli tasarım araştırmaları yapmak ve geliştirmektir. 1960 yılında kurulan Designgruppen veErgonomi Design adlı iki tasarım bürosunun birleşmesinden doğmuştur.

Stüdyonun çalışmaları kullanıcı sistemlerinin, yani ürün ve kullanıcı ilişkilerinin analizi için gerçek boyda modellerle deneysel değerlendirmeler yapar. Ergonomi Design Stüdyosu tasarıma yaklaşımı şöyle anlatıyor;

 " Tasarım sadece dış görünüş değildir. Biçim, işlev ve ekonomidir. Dürüst ürün geliştirilmesi satışları arttırabilir, üretim maliyetini azaltabilir, yeni pazarlar açar ve kaliteli profilini geliştirebilir."


Şirketin kurucularından olan 1940 doğumlu Sven-Eric ve 1946 doğumlu Maria Benktzon özellikle kas becerileri ve bu bağlamda kavrama ve tutma eylemleri üzerine araştırmalar yaparak özellikle özürlülerle ilgili bir tasarım konusuna uzmanlaşmışlar.
Her ikisi de Kunstfackskolan'dan mezunudur. Tasarım bürolarını kurmadan önce S. Eric Juhlin, Gustavsberg seramik fabrikalarında in-house(grup içi/şirketiçi) tasarımcı olarak çalışmış Maria Benktzon da özürlülerle ilgili giyim tasarımı üzerine çalışmıştır. Bu tasarım grubunun bir çok projesi endüstriyel kuruluşların dışında, İsveç Çalışma Çevresi Fonu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Ulusal  Meclisi gibi resmi kuruluşlar tarafından da desteklenmiştir. Bu konuda çalıştıkları projelerden bazıları da kaza ve tekrardan kaynaklanan, kasılma ve sakatlanma riskini önleyen matbaa ve kaynak makineleridir. "Herkes İçin Tasarım" yaklaşımının öncülerinden olarak kabul edilen Maria Benktzon, "İnsan dikkatini çözülmemiş problemlere yoğunlaştırmalıdır" diyor. Bu ilke ile her tür insan eylemini optimize edilmiş gereçlerle daha kolay bir hale getirmeye uğraşıyor. "knork fork"(Resim:1)  adını verdiği bıçakla çatal arasındaki gereç bunlardan bir tanesi.