5 Mart 2014 Çarşamba

İmpressionism(İzlenimcilik)


İzlenimcilik veya empresyonizm, 19. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını, özellikle resmi etkileyen akım. Doğadaki unsurların kişinin içinde oluşturduğu izlenimleri, duygusal izleri yansıtmayı hedefler. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı objektif bir gerçek olarak değil, kendilerinde yarattığı izlenimi resme (veya edebi esere) aktarırlar.
Resimde izlenimcilik, özellikle ışık ve renkten kaynaklanan görsel izlenimleri yansıtmayı hedefler. Resmedilen nesnelere veya olaydan çok günün belirli bir zamanına özgü ışığın sanatçı üzerinde yarattığı izlenimlere önem verilir. Akımın öncüleri Claude Monet ve Camille Pissarro'dur.
İzlenimcilere göre sanatçı doğrudan doğruya gerçeği değil, gördüklerinin kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceleri esas almalı, gerçekçiliği ve nesnelliği ikinci plana atarak, kişisel yorumu ön plana çıkarmalıdır.
İzlenimcilikte, yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya değiştiği ve her sanatçı eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatacağı için, meydana getirilen edebî eser, yazarın veya şairin kişiliğine dair izler taşır. Bu akıma mensup sanatçılar genellikle hayale ve soyut betimlemelere yer verirler ve kendilerini dış dünyanın etkilerinden uzak tutarlar. Onlara göre dış alemdeki varlık ve nesneler göründükleri gibi değil, hayal güçlerinde canlandırdıkları gibidir. Bu sebepten dolayı da gerçeği göründüğü gibi ele almayıp duygusal yönlendirmelerin eşliğinde eserlerine işlemişlerdir.(wikipedia)
      

İzlenimciliğin özellikleri
  • Akımın en önemli özelliği bir izlenimin uyardığı duy *Bu akımın yazarı, doğrudan doğruya gördüğü gerçeği değil de, gördüklerinin ve islediklerinin kendisi üzerinde bıraktığı izlenimi ve duyumu esas alır
  • Daha çok edebiyatta ve resimde gelişmiştir.
  • Dış aleme, ondaki varlıklara ve nesnelere karşı ilgisizdirler.
  • Edebiyatta, resimde, müzikte okuyucunun, seyircinin, dinleyicinin eserle karşı karşıya gelir gelmez edineceği izlenim bu akımın tatlı, yumuşak, kucaklayıcı, canlı teması olmuştur.
  • Empresyonist sanatçının anlattığı dış dünya değil, dış dünyadaki varlıkların hayâle bürünmüş izlenimleridir.
  • Empresyonistler, etkici ve duygucudurlar. Zaten empresyon, etki - duygu anlamındadır.
  • Empresyonizm, esas olarak ve her şeyden önce özgürlüğün simgesidir, sembolüdür.
  • Hayale ve soyut betimlemelere yer verilmiştir.
  • Her şey sanatçının duyumuna bağlı olarak anlatılır.
  • Objenin kişi üzerindeki izlenimleri önemli olduğu için realizmin karşıtıdır.
  • Sanatçılar eserlerinde kendi iç dünyalarını dile getirmişlerdir.
Müzikte Temsilcileri: M.Ravel, C.Debussy, J.A.Carpenter, O.Respighi, C.T.Griffes, I.Albéniz, P.Dukas
Edebiyatta Temsilcileri: Rilke, Arthur Rimbauld, James Jayce
Türk Edebiyatındaki temsilcileri: Ahmet Haşim, Cenap Şahabettin




 Claude Monet – The Cliff at Étretat after the Storm – 1885--->
Empresyonist (İzlenimci) Sanatçılar                                       
Frédéric Bazille (1841–1870)
Gustave Caillebotte (1848–1894)
Mary Cassatt (1844–1926)
Paul Cézanne (1839–1906)
Edgar Degas (1834–1917)
Armand Guillaumin (1841–1927)
Édouard Manet (1832–1883)
Claude Monet (1840–1926)
Berthe Morisot (1841–1895)
Camille Pissarro (1830–1903)
Pierre-Auguste Renoir (1841–1919)
1839–1899)




CLAUDE MONET 

Claude Monet portresi - resmiDünyaca ünlü Fransız bir ressamdır. 14 Kasım 1840 yılında Paris’te doğmuş 5 Aralık 1926 tarihinde Fransa Giverny’de 86 yaşında iken hayata gözlerini yummuştur. Oscar-Claude Monet veya Claude Oscar Monet olarak da bilinmektedir. Empresyonizm (İzlenimcilik) akımının kurucularındandır.
Resim öğreniminden sonra bir süre geleneklere uygun resimler yaptı. 1874′te arkadaşları ile birlikte bir sergi açtı. Resmi sergilerden kovulan eserleri halkın karşısına çıkardılar. Monet’nin meşhur «Impression, Soleil Levant» (İzlenim, Doğan Güneş) adlı tablosu da bu aradaydı. Resimde mavi sisler arasında turuncu bir güneş lekesiyle onun sudaki hafif yansımasından başka hemen hemen hiçbir şey yoktu. Halk bu resimleri alaya aldı bu arada komedyen Leroy bu resimden «impressioniste» (empresyonist) diye bahsetti. Bu da genç ressamlara ad olup kaldı.
Bundan sonra Claude Monet sadece manzara resimleri yaptı. Durgun, sessiz bir ömür sürdü. İçinden geldikçe çalıştı. Rouen Kilisesi’ne dair seri halindeki eserleri buna örnektir. Yaşlılığında eserlerinin para getirdiğini müzelerce kapışıldığını da gördü. Son günlerinde gözleri iyice görmez olmuştu.
Monet’nin eserleri New York Metropolitan Museum, Modern Art Museum, British Museum, National Gallery, Louvre müzesi gibi dünyanın belli başlı müzelerinin en değerli hazineleri arasındadır. Saydam renklere, derin bir gökyüzüne, günün saatlerine göre değişen zamana önem vermiştir.
Aşağıda Paris’de yer alan “Musée Marmottan Monet” müzesinde ki meşhur “İzlenim : Gün Doğumu” tablosu yer almaktadır. Tablo Claude Monet tarafından 1872 yılında yapılmıştır.(http://www.nkfu.com/claude-monet-kimdir/)
Monet, 1876'da Ernest and Alice Hoschedé çifti ile tanıştı. İş adamı ve koleksiyoner Ernest Hoschedé, evi için dekoratif paneller sipariş etmişti. 1877'de iflas etmesi, empresyonist sanatçılar için ama özellikle Monet için büyük bir darbeydi. Vétheuil'de bir Ernest ve Alice Hoschedé çiftinin evine yazboyu beraber kalmak üzere Monet ve hasta eşi Camille çocuklarıyla beraber yerleşti ancak orada uzun süre kaldılar. Ernest Hoschedé zamanının büyük bölümünü Paris'te geçiriyordu. 1878'de Belçika'ya kaçtı.
Claude ve Camille'in ikinci çocukları Michael, 17 Mart 1878'de doğmuştu. Doğum ile iyice zayıf düşen Madame Monet 5 Eylül 1879'da tüberküloz sebebiyle öldü. Monet, onu ölüm yatağında resmetti. Camille'in ölümünden sonra Monet, Alice ile Vétheuil'de yaşamaya devam etti. Alice, kendi altı çocuğuyla birlikte Monet'in çocukları Jean ve Michael'e bakmaktaydı. 1891'de eşi Ernest'in ölümünden sonra Monet ile evlenmeyi kabul etti. 1892 yılının Temmuz ayında evlendiler.
Camille'in ölümünden sonra yas içindeki Monet, bir daha asla yoksulluk batağına düşmeme kararını vermişti ve en güzel eserlerini yaratmak üzere çaba harcamaya başladı. 1883-1908 yılları arasında, Akdeniz'i dolaştı ve pek çok doğa resmi yaptı. Önemli bir resim serisini İtalya Venedik'te yapmıştır. Ayrıca Londra'da iki önemli serisi olan Parlamento ve Charing Cross Köprüsü resimlerini hazırladı.
Alice, ve Claude Monet çocuklarla beraber 1881'de Poissy'e, 1883'te Vernon'a taşındılar ve son olarak Mayıs 1883'te Paris'ten 80 km. mesafedeki Giverny'e yerleştiler. Monet, burada bir ev ve bahçe kiraladı. Geri kalan ömrünün büyük kısmını sonradan satın aldığı bu yerde yeşerttiği bahçeyi resmederek geçirdi. İlk önce Ot yığınları serisini yaptı. Farklı yönlerden ve günün farklı saatlerinde ot yığınlarını resmetti. Son olarak da bahçseinin resmettiği Zambaklar serisini hazırladı. İkinci eşi Alice 1911'de, oğlu Jean 1914'de ölmüştür.
Monet, 1923'te katarakt sebebiyle iki kez ameliyat olmuştur. Katarakt olduğu süreçte yaptığı resimlerin genel olarak kırmızı tonlarda olduğunu görürüz, bu katarakt hastalarının görüş biçiminin karakteristiğidir.

Monet, 5 Aralık 1926'da, 86 yaşındayken akciğer kanseri nedeniyle ölmüş ve Giverny kilisesi mezarlığına gömülmüştür.

Resimler Alıntı http://www.ressamlar.gen.tr/claude-monet/
Soldan üst                                                    1.Resim: 
                                            Argenteuil'de Gelincikler / Poppies at Argenteuil
1873. Tuval üzerine yağlıboya. 50 x 65 cm. Musée d'Orsay, Paris
    2.Resim :                  Saint Adresse'de Teras / Garden at Sainte-Adresse1867. Tuval üzerine yağlıboya. 98.1 x 129.9 cm. Metropolitan Museum of Art, New York3.Resim            Bahçedeki Kadınlar / Women in the Garden1866. Tuval üzerine yağlıboya. 256 x 208 cm. Musée d'Orsay, Paris.4.resim  :           Montorgueuil Sokağı 30 Haziran 1878 Kutlaması / The Rue Montorgeuil, 30th of June 18781878. Tuval üzerine yağlıboya. 80 x 48.5 cm. Musée d'Orsay, Paris.
Monet found subjects in his immediate surroundings, as he painted the people and places he knew best. (http://www.metmuseum.org/)
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder